8 Şubat 2010 Pazartesi

Fenerbahçe - Diyarbakırspor Hakem Değerlendirmesi...

Uzun zamandır ihmal ettiğim blog yazılarıma Fenerbahçe ile Diyarbakır takımları arasında oynanan Turkcell Süper Lig maçının ardından bir hakem değerlendirme yazısı ile tekrar başlıyorum.

Medyada bolca hakem yorumcusu bulunuyor. Ne yazık ki bu yorumcuların hiçbiri kamuoyunu doyurucu şekilde hakem yorumu yap(a)mıyor. Bunun nedeni belki de köşelerinde sınırlı alana sahip olmaları. Sanal ortamda bu özgürlüğe sahip bir şekilde buyurun size bir hakem değerlendirme yazısı…

Maç öncesine bakıldığında zorluk derecesi fazla olmayan bir karşılaşma. Maça Koray Gençerler’in atanması gayet normal. Selçuk Dereli’nin hakemliği bırakma kararı sonrası, 7. FIFA kokartı için düşünülen iki aday hakemden biri. (Diğer aday Tolga Özkalfa). Hakemliğe yardımcı hakem olarak adım atan, daha sonra hakemlik yolunu seçen, bu nedenle klasman düşerek hakemlik tecrübesini kazandıktan sonra tekrar Süper Lig klasmanına çıkan bir hakem…

Gençerler Manisa bölgesi hakemi. 2009-10 futbol sezonunda bu maça gelene kadar 5 Turkcell Süper Lig (4 hakem + 1. Dördüncü hakem) maçında, 2 Ziraat Türkiye Kupası maçında ve 4 Bank Asya 1. Lig maçında görev yapmış. Yani bu sezon 12. maçına çıkmış. Fenerbahçe’nin ilk maçına çıkarken, daha önce Diyarbakırspor’un 1 maçını yönetmiş.

Şimdi geçelim Gençerler'in performansını değerlendirmeye:

Dakika 27: Bilica’nın, Tazemeta’yı düşürdüğü pozisyon. Bu pozisyonda Bilica rakibini önce sol sonra sağ ayağı ile çelmeleyerek düşürüyor. Hakemin pozisyondaki faul tespiti DOĞRU… Pozisyonda bariz gol şansı var mı, yoksa bu atak umut vaat eden bir atak mı (promising attack)? Tazemeta sağdan kaleye yönelirken Lugano ortadan kaleye doğru koşuyor. Bu pozisyonda hakemin düşünmesi gereken esaslar: Topun yönü, topun hızı, oyuncuların koşu özellikleri gibi golü doğrudan etkileyebilecek etkenlerdir. Bu pozisyonda Tazemeta ile Lugano’nun birbirlerine olan yatay mesafeleri hiçbir önem arz etmiyor. Lugano burnunun dikine koşarak Tazemeta’yı yakalayabilir. Çünkü biri sağdan ceza sahasına yönelecek, biri dümdüz koşacak. SONUÇ: Bu pozisyon bana göre umut vaat eden bir ataktır. Bariz gol şansı yoktur. Sarı kart verilmelidir. Hakemin kart aksiyonu DOĞRU.

Dakika 45: Semih, Diyarbakırspor ceza sahasına giriyor. Topla oynama mesafesinde olan savunma oyuncusu Erdinç, Semih’in omuz ve sırt bölgesine bir şarj yaparak düşmesine neden oluyor. Şarj bir oyuncunun omuzu ve koluna yapılabilir. Sırt bölgesine şarj yapılamaz. Yapılırsa faul olur. Bu pozisyonda fauldür ve ceza sahası içerisinde olduğu için bir penaltıyı gerektirir. Pozisyonda top havadan geldiğinden ve kaleci ile Semih’in orasında olduğundan bariz bir gol şansı yoktur. Dolayısı ile kırmızı kart verilmemelidir. Hakemin aksiyonu YANLIŞ.

İlk 45 dakikada Emre ve Mehmet Topuz neredeyse her karar sonrasında hakemin otoritesini zedeleyecek biçimde jest ve mimiklerle itiraz ettiler. Bu hareketler öncelikle uyarılmalı ardından muhakkak birer SARI kart ile cezalandırılmalıydı. Hakem bu konuda aksiyon almadı.

Dakika 64: Ceza sahası içerisinde Guiza’nın savunma oyuncusu tarafından formasından ve kolundan çekilmesi net bir penaltıydı. Hakemin aksiyonu YANLIŞ. Pozisyonda bariz gol şansı yok, kırımızı karta gerek yok.

Dakika 82: Emre Belözoğlu rakibine arkadan yaptığı hareket sonrasında SARI kart aldı. Bu pozisyonda hakemin kararı doğruydu. Verilen kart sonrası Emre şiddetli itirazlarına devam etti. Hakem bu itirazların otoritesine saygısızlık olmadığını düşündü ki ayrıca bir aksiyon almaya gerek görmedi.

Dakika 89: Fenerbahçe’nin Andre Santos ile attığı gol öncesinde, kaleci Gökhan’ın önünde duran ve havadan atılan topa bakan Semih’i arkasından itmesi penaltıydı. Hakemin beklemesi ve golün atılması ardından gol kararını vermesi doğruydu. Sportmenliğe aykırı davranıştan dolayı Gökhan SARI kart almalıydı.

Dakika 90: Mehmet Topuz’un oyundan ihraç edildiği pozisyonda, Barış gerekli mesafeye açılmayarak topun oyuna girmesine engel olduğu için SARI kart almalıydı. Hakem zaten Barış’a sarı kart göstermek amacı ile o bölgeye ilerlerken oyuncular tartışmaya başladılar. Mehmet Topuz rakibinin boğazını sıkması gerekçesi ile KIRMIZI kart aldı ki hakemin tespit ve kararı son derece doğruydu. Yalnız Barış’a göstermesi gereken kartı unuttu.

Dakika 90: Oyunun normal süresinin son dakikası içerisinde 5 dakika uzatma gösterildi. UEFA’nın bu konudaki talimatı son derece açıktır. Hakem oyuna ilave edeceğini ilan ettiği süreyi en az gösterilen kadar oynatmak zorundadır. Bu süre minimum oynatılması gereken süredir. Siz eğer 5 dakika uzatma gösterdiyseniz en az 5:00:00 oynatmak zorundasınız. Yalnız eğer uzatma dakikaları içerisinde eğer oyun durduysa, bu oynanmayan sürenin de, gösterilen sürenin sonuna ilave edilmesi istenmektedir. Koray Gençerler maç sonunda gösterdiği 5 dakikalık ilave süreyi birkaç saniye erken bitirdi. Bu bana göre maçta yapılan en önemli hatadır. Çünkü faul var mı yok mu, kart var mı yok mu gibi yoruma açık pozisyonlar bir yana, UEFA minimum uzatma sürelerinin en az gösterildiği kadarının oynatılması üzerinde önemle durmaktadır. Topuz’un ihraç edildiği pozisyon sonrası topun oyunda olmadığı anlarıda dikkate alırsak maçın en az 40-45 saniye erken bitirildiğini düşünüyorum. Bu süre maçın gidişatını belirleyebilecek uzunlukta bir süre olduğu için değil, hakemin kesinlikle yapmaması gereken bir hata olduğu için önemlidir.

SONUÇ olarak hakem Koray Gençerler performans olarak vasat bir yönetim gösterdi. Eğer FIFA kokartını takmak, kendine Süper Ligin güvenilir hakem kadrosu içerisinde sağlam bir yer edinmek istiyorsa performansını arttırmak zorunda. UEFA’nın eğitimlerinde önemle vurgulanan konulara özellikle dikkat etmeli. Oyunun sonuna eklenen minimum süre uygulamasında yaptığı hatadan ders çıkartmalı. Diğer tüm kararları hakem yorumu içerisinde değerlendirilerek tartışılabilir.

5 yorum:

  1. Bora bir hakem olarak yorumlarına saygı duymakla beraber bazılarına katılmadığımı belirtiyorum. Birinci pozisyonda bence Lugano'nun Bebbe'yi yakalama şansı yoktu bunu düştüğü ana göre değil hareketin başladığı ana göre söylüyorum zaten düşmeye başlamasa Lugano ile aynı yatay hizada bile olamayacaklardı ki Bebbe zaten çok süratli Lugano'ya göre.

    Bunun dışında penaltı olarak yorumladığın pozisyonlara penaltı çalınırsa her maçta en az 4-5 penaltı çalınması gerekir. Özellikle Guiza'nın sadece kolundan forması tutuluyor diye kendini yere bırakması asla penaltı değil. Keza Semih topa bakmıyor son pozisyonda kalecinin önünü perdeliyor arkasından geleceğini anlayıp.

    Tabii o kornerden hemen önce taç çizgisi kenarında bariz bir şekilde ele çarpan topu elle oynama diye veren yan hakeme değinmek ayrıca Topuz'un Alex'in kendini yere bırakmalarına faul uydurmasına da değinmek gerek. Özellikle Diyar golü attıktan sonra Fenerlilerin hiçbir hareketine faul vermezken, ceza sahası çevresinde kendilerini yere bırakmasına fauller çaldı.

    YanıtlaSil
  2. Anlamadığım her karar sonrası itiraz eden yalnızca Emre ve Mehmet mi? Mesela Barış, Ayman, Erdinç her karar sonrası başını eğip geri mi dönmüş? Bebbe'nin 2. sarısı? Bir de en başa dönelim: Manisa bölgesinden bir hakeme maç verilirken, FB'nin bir hafta sonraki Manisa deplasmanı dikkate alınmış mı, sizce kasıt arayalım mı?

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Ata,

    Ben de, futbolu çok iyi bildiğini gayet iyi bilen bir kişi olarak senin yorumlarına saygı duyuyorum :). Benim yaptığım yorum tamamen hakemlik tekniği ve kural ile alakalı. Bu kadar çekilme ile penaltı olur mu sorusuna benim şahsen vereceğim cevap her zaman her şartta "olur"dur. Bu şekilde penaltılar verilerek, kolay kırmızı kartlar çıkartılarak oyunun daha fazla golle sonuçlanması bizzat UEFA tarafından istenen şey. Cüneyt Çakır'ın UEFA'nın en gözde genç hakemlerinden biri olmasının en temel nedeni, bizim ülkemizde çok kolay kart göstermekle, basit penaltı vermekle eleştirilmesine neden oluyor.

    Hakemlerin karar vermesi lazım. Türkiye şartlarına göre mi maç yönetecekler, UEFA'nın taleplerine göre mi?

    YanıtlaSil
  4. Sevgili muhtar,

    Yukarıda yazdığım cümleyi incelerseniz göreceksiniz ki kullandığım kelime sadece itiraz değil. "hakemin otoritesini zedeleyecek biçimde jest ve mimiklerle itiraz ettiler" diyorum. Futbolcuların bir çoğu işine gelmeyen kararlar çıktığında itiraz ediyorlar. Ama Emre hakemin otoritesini zedelercesine, aşağılarcasına, tribünleri tahrik edercesine yapıyor bunları. Hakem maçın henüz başlarında Emre'yi uyarsa ben iddia ediyorum Mehmet Topuz da hareketlerine çeki düzen verirdi. Zaten Emre bu hareketleri her hakeme yapamıyor. Cüneyt Çakır'a, Fırat Aydınus'a, Bülent Yıldırım'a, Bünyamin Gezer'e bu şekilde agresif hareketler yaptığını görmedim...Sence neden???

    YanıtlaSil
  5. Haklı olabilirsin belki Avrupa'da daha kolay çalınıyor olabilir. Kartlara katılıyorum, sertliği önlemek adına kart çıkarılmalı ama ikili mücadelelere daha fazla tolerans tanınmalı diyorum.

    YanıtlaSil