22 Şubat 2010 Pazartesi

EURO 2012 Fikstürümüz...


















EURO 2012 grup eleme maçlarının fikstürü belirlendi

2012 Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde A Grubu’nda yer alan A Milli Takımımızın maç programı, bugün Almanya’nın Frankfurt kentinde yapılan toplantıda belli oldu. Toplantıya Türkiye Futbol Federasyonu’nu adına Genel Sekreter Ahmet Güvener, Milli Takımlar Müdürü Hüseyin Coşkun, A Milli Takım Sorumlu Yardımcısı Oğuz Çetin ve A Milli Takım Antrenörü Engin İpekoğlu katıldı.

2012 Avrupa Şampiyonası Grup Eleme Maçları A Grubu Fikstürü

03.09.2010 BELÇİKA - ALMANYA

03.09.2010 KAZAKİSTAN - TÜRKİYE

07.09.2010 ALMANYA - AZERBAYCAN

07.09.2010 TÜRKİYE - BELÇİKA

07.09.2010 AVUSTURYA - KAZAKİSTAN

08.10.2010 ALMANYA - TÜRKİYE

08.10.2010 AVUSTURYA AZERBAYCAN

08.10.2010 KAZAKİSTAN - BELÇİKA

12.10.2010 BELÇİKA - AVUSTURYA

12.10.2010 AZERBAYCAN - TÜRKİYE

12.10.2010 KAZAKİSTAN - ALMANYA

25.03.2011 AVUSTURYA - BELÇİKA

25.03.2011 ALMANYA - KAZAKİSTAN

29.03.2011 TÜRKİYE - AVUSTURYA

29.03.2011 BELÇİKA - AZERBAYCAN

03.06.2011 AVUSTURYA - ALMANYA

03.06.2011 KAZAKİSTAN - AZERBAYCAN

03.06.2011 BELÇİKA - TÜRKİYE

07.06.2011 AZERBAYCAN - ALMANYA

02.09.2011 AZERBAYCAN - BELÇİKA

02.09.2011 ALMANYA - AVUSTURYA

02.09.2011 TÜRKİYE - KAZAKİSTAN

06.09.2011 AVUSTURYA - TÜRKİYE

06.09.2011 AZERBAYCAN - KAZAKİSTAN

07.10.2011 TÜRKİYE - ALMANYA

07.10.2011 AZERBAYCAN - AVUSTURYA

07.10.2011 BELÇİKA - KAZAKİSTAN

11.10.2011 ALMANYA - BELÇİKA

11.10.2011 TÜRKİYE - AZERBAYCAN

11.10.2011 KAZAKİSTAN - AVUSTURYA

12 Şubat 2010 Cuma

Dünyaca Ünlü Moda İkonunun Ölümü

"Karma Alan"da bu sabah konum moda...

Özellikle iki senedir, Elif'in (Yavuz) moda üzerine yaptığı çalışmalar nedeni ile benim de bu alana dair ilgim arttı.

Moda denilince akla gelen en önemli isimlerden biri olan, İngilizlerin deha modacısı Alexander McQueen (Asıl adı Lee McQueen. Ama Alexander Mc Queen markasını kullanıyordu) dün sabah hayatını kaybetti. Ölüm sebebi ise intihar. 40 yaşındaki McQueen'in, çok düşkün olduğu annesinin hayatını kaybetmesinin ardından birkaç gün sonra Londra'nın merkezinde bulunan lüks dairesinde kendisini astığına inanılıyor.


Sabah 10:20'de polise yapılan çağrıda McQueen'in ölü olarak bulunduğu bildirildi ve saat 16:30'da cesedi evden çıkartıldı.

İngiltere'de dört kez yılın modacısı ödülünü kazanan McQ, annesinin ölümünden sonra twitter'daki sayfasına, acılarla başetmekte çok zorlandığını yazmıştı. 2004 senesinde bir gazeteye verdiği röportajda ise hayattaki en büyük korkusunun annesinden önce ölmek olduğunu belirtmişti.

Moda dünyası için çok büyük bir kayıp... Moda sektöründe çalışan ve sanatın bu dalına ilgi duyanların acılarını paylaşıyorum.

11 Şubat 2010 Perşembe

Futbol Kitabı Projesi


acetobalsamico.blogspot.com'dan alıntıdır...

Geliri tamamen ALS MNH Derneği'ne bağışlanacak olan bir futbol kitabı projesi...

Anadolu futbolunu yazan bloggerlar olarak en büyük çabamız sesimizi duyurmaksa, sadece ama sadece Anadolu üzerindeki ilgisizliği biraz olsun kırabilmekse; sadece blog satırlarından değil; sahaflardan, kitapçılardan da insanlara seslenmeliyiz. Bunun için birkaç kitap yazıldı Türkiye'de, lakin çok büyük kitlelere ses duyurulamadı, Anadolu içinse hala aynı tas aynı hamam!



İlgisizlik had safhada...

Bizler, biliyoruz ki Anadolu'da büyük bir potansiyel, lakin büyük olumsuz koşullar var. Bu olumsuz koşullardan birisi de, bilgisizlik. Madem takımını destekliyorsun, madem kalemine sarılıyorsun; sen de
katıl! Destek ver...


Takımına dair yazabileceğin şeyleri, insanların ilgisini çekeceğini düşündüğün yönlerini; geçmişi, bugünü ve yarını harmanlayıp yaz...

Sayfa sayısı konusunda bir kısıtlama olmamakla beraber, 10 - 15 civarı bir sayfa sayısı olursa iyi olur. Yazı konusu olarak belli bir kıstasımız yok, sadece okuyanın gözünde takımın eskiden bulunduğu ve şimdi içinde olduğu koşullar, futbolun ana şartı taraftar, oyuncular gibi futbol ögeleri canlanmalı.

Futbol bizimle güzel, futbolu güzelleştirmek de bizim elimizde! Yazıları yollamak veya projeye dair bilgiler almak için adres:



flagg.a@gmail.com



Twitter: http://www.twitter.com/alsicinfutbol



Facebook Grubumuz: http://getir.net/kvo

10 Şubat 2010 Çarşamba

8 Şubat 2010 Pazartesi

Fenerbahçe - Diyarbakırspor Hakem Değerlendirmesi...

Uzun zamandır ihmal ettiğim blog yazılarıma Fenerbahçe ile Diyarbakır takımları arasında oynanan Turkcell Süper Lig maçının ardından bir hakem değerlendirme yazısı ile tekrar başlıyorum.

Medyada bolca hakem yorumcusu bulunuyor. Ne yazık ki bu yorumcuların hiçbiri kamuoyunu doyurucu şekilde hakem yorumu yap(a)mıyor. Bunun nedeni belki de köşelerinde sınırlı alana sahip olmaları. Sanal ortamda bu özgürlüğe sahip bir şekilde buyurun size bir hakem değerlendirme yazısı…

Maç öncesine bakıldığında zorluk derecesi fazla olmayan bir karşılaşma. Maça Koray Gençerler’in atanması gayet normal. Selçuk Dereli’nin hakemliği bırakma kararı sonrası, 7. FIFA kokartı için düşünülen iki aday hakemden biri. (Diğer aday Tolga Özkalfa). Hakemliğe yardımcı hakem olarak adım atan, daha sonra hakemlik yolunu seçen, bu nedenle klasman düşerek hakemlik tecrübesini kazandıktan sonra tekrar Süper Lig klasmanına çıkan bir hakem…

Gençerler Manisa bölgesi hakemi. 2009-10 futbol sezonunda bu maça gelene kadar 5 Turkcell Süper Lig (4 hakem + 1. Dördüncü hakem) maçında, 2 Ziraat Türkiye Kupası maçında ve 4 Bank Asya 1. Lig maçında görev yapmış. Yani bu sezon 12. maçına çıkmış. Fenerbahçe’nin ilk maçına çıkarken, daha önce Diyarbakırspor’un 1 maçını yönetmiş.

Şimdi geçelim Gençerler'in performansını değerlendirmeye:

Dakika 27: Bilica’nın, Tazemeta’yı düşürdüğü pozisyon. Bu pozisyonda Bilica rakibini önce sol sonra sağ ayağı ile çelmeleyerek düşürüyor. Hakemin pozisyondaki faul tespiti DOĞRU… Pozisyonda bariz gol şansı var mı, yoksa bu atak umut vaat eden bir atak mı (promising attack)? Tazemeta sağdan kaleye yönelirken Lugano ortadan kaleye doğru koşuyor. Bu pozisyonda hakemin düşünmesi gereken esaslar: Topun yönü, topun hızı, oyuncuların koşu özellikleri gibi golü doğrudan etkileyebilecek etkenlerdir. Bu pozisyonda Tazemeta ile Lugano’nun birbirlerine olan yatay mesafeleri hiçbir önem arz etmiyor. Lugano burnunun dikine koşarak Tazemeta’yı yakalayabilir. Çünkü biri sağdan ceza sahasına yönelecek, biri dümdüz koşacak. SONUÇ: Bu pozisyon bana göre umut vaat eden bir ataktır. Bariz gol şansı yoktur. Sarı kart verilmelidir. Hakemin kart aksiyonu DOĞRU.

Dakika 45: Semih, Diyarbakırspor ceza sahasına giriyor. Topla oynama mesafesinde olan savunma oyuncusu Erdinç, Semih’in omuz ve sırt bölgesine bir şarj yaparak düşmesine neden oluyor. Şarj bir oyuncunun omuzu ve koluna yapılabilir. Sırt bölgesine şarj yapılamaz. Yapılırsa faul olur. Bu pozisyonda fauldür ve ceza sahası içerisinde olduğu için bir penaltıyı gerektirir. Pozisyonda top havadan geldiğinden ve kaleci ile Semih’in orasında olduğundan bariz bir gol şansı yoktur. Dolayısı ile kırmızı kart verilmemelidir. Hakemin aksiyonu YANLIŞ.

İlk 45 dakikada Emre ve Mehmet Topuz neredeyse her karar sonrasında hakemin otoritesini zedeleyecek biçimde jest ve mimiklerle itiraz ettiler. Bu hareketler öncelikle uyarılmalı ardından muhakkak birer SARI kart ile cezalandırılmalıydı. Hakem bu konuda aksiyon almadı.

Dakika 64: Ceza sahası içerisinde Guiza’nın savunma oyuncusu tarafından formasından ve kolundan çekilmesi net bir penaltıydı. Hakemin aksiyonu YANLIŞ. Pozisyonda bariz gol şansı yok, kırımızı karta gerek yok.

Dakika 82: Emre Belözoğlu rakibine arkadan yaptığı hareket sonrasında SARI kart aldı. Bu pozisyonda hakemin kararı doğruydu. Verilen kart sonrası Emre şiddetli itirazlarına devam etti. Hakem bu itirazların otoritesine saygısızlık olmadığını düşündü ki ayrıca bir aksiyon almaya gerek görmedi.

Dakika 89: Fenerbahçe’nin Andre Santos ile attığı gol öncesinde, kaleci Gökhan’ın önünde duran ve havadan atılan topa bakan Semih’i arkasından itmesi penaltıydı. Hakemin beklemesi ve golün atılması ardından gol kararını vermesi doğruydu. Sportmenliğe aykırı davranıştan dolayı Gökhan SARI kart almalıydı.

Dakika 90: Mehmet Topuz’un oyundan ihraç edildiği pozisyonda, Barış gerekli mesafeye açılmayarak topun oyuna girmesine engel olduğu için SARI kart almalıydı. Hakem zaten Barış’a sarı kart göstermek amacı ile o bölgeye ilerlerken oyuncular tartışmaya başladılar. Mehmet Topuz rakibinin boğazını sıkması gerekçesi ile KIRMIZI kart aldı ki hakemin tespit ve kararı son derece doğruydu. Yalnız Barış’a göstermesi gereken kartı unuttu.

Dakika 90: Oyunun normal süresinin son dakikası içerisinde 5 dakika uzatma gösterildi. UEFA’nın bu konudaki talimatı son derece açıktır. Hakem oyuna ilave edeceğini ilan ettiği süreyi en az gösterilen kadar oynatmak zorundadır. Bu süre minimum oynatılması gereken süredir. Siz eğer 5 dakika uzatma gösterdiyseniz en az 5:00:00 oynatmak zorundasınız. Yalnız eğer uzatma dakikaları içerisinde eğer oyun durduysa, bu oynanmayan sürenin de, gösterilen sürenin sonuna ilave edilmesi istenmektedir. Koray Gençerler maç sonunda gösterdiği 5 dakikalık ilave süreyi birkaç saniye erken bitirdi. Bu bana göre maçta yapılan en önemli hatadır. Çünkü faul var mı yok mu, kart var mı yok mu gibi yoruma açık pozisyonlar bir yana, UEFA minimum uzatma sürelerinin en az gösterildiği kadarının oynatılması üzerinde önemle durmaktadır. Topuz’un ihraç edildiği pozisyon sonrası topun oyunda olmadığı anlarıda dikkate alırsak maçın en az 40-45 saniye erken bitirildiğini düşünüyorum. Bu süre maçın gidişatını belirleyebilecek uzunlukta bir süre olduğu için değil, hakemin kesinlikle yapmaması gereken bir hata olduğu için önemlidir.

SONUÇ olarak hakem Koray Gençerler performans olarak vasat bir yönetim gösterdi. Eğer FIFA kokartını takmak, kendine Süper Ligin güvenilir hakem kadrosu içerisinde sağlam bir yer edinmek istiyorsa performansını arttırmak zorunda. UEFA’nın eğitimlerinde önemle vurgulanan konulara özellikle dikkat etmeli. Oyunun sonuna eklenen minimum süre uygulamasında yaptığı hatadan ders çıkartmalı. Diğer tüm kararları hakem yorumu içerisinde değerlendirilerek tartışılabilir.