Bugün twitter üzerinden bir soru yönelttim takip eden dostlara: Savunma oyuncusunun elleri doğal pozisyonunda değil; açık... Hücum oyuncusu bunu görüyor ve savunma oyuncusunun açık olan eline topu atıyor. Hakem olsanız ne karar verirsiniz?
Üzerinde çok uzun tartışılabilecek, sonucunda da kesin bir karara varılamayacak bir durum bence. Bugüne kadar hakemlere, yardımcı hakemlere konu ile ilgili verilen talimat şuydu: Savunma oyuncusunun elleri doğal duruş konumunda mı? Eğer öyle ise top el ile temas etse de elle oynama şeklinde değerlendirmeyin.
Eğer el doğal konumunda değil ise, top ile temas ettiğinde elle oynama yönünde karar verin. İsterse top vücudun başka bir bölgesine çarparak gelsin, fark etmez...
Bu noktada ise 3. bir faktör devreye giriyor. Hücum oyuncusunun niyeti. Niyet penaltı yaptırmak. Sadece bu nedenle top ele atılıyor. Bugüne kadar elle oynamalarda hakeme böyle bir değişkene dikkat etmeleri söylenmemişti.
Şimdi sesli düşünelim, aklımıza gelen soruları yazalım...
1. Bir oyuncu topu rakibine çarptırarak oyun alanı dışına çıkarttığında ne oluyor?
Bu hareket centilmenlik dışında bir hareket olarak kabul edilmiyor. Top kimden dışarı çıktıysa diğer takım oyuna başlıyor.
2. Bir oyuncu yerdeki topu ayağı ile kaldırıp kafası ile kalecisine pas verdiğinde ne oluyor?
Bu hareket "kaleciye pas" kuralını delmek üzere yapılmış bir sportmenlik dışı hareket olarak yorumlanıyor. Oyun durduruluyor, bu hareketi yapan oyuncuya sarı kart veriliyor ve diğer takım oyuna endirekt serbest vuruş ile başlıyor.
3. Bir hücum oyuncusu ayağını, ayakları yerde sabit olan defans oyuncusunun ayaklarına takarak düşüyor ve penaltı bekliyor.
Hakem sportmenlik dışı hareketten oyunu durduruyor. Hücum oyuncusuna sarı kart vererek oyunu savunan takım lehine endirekt serbest vuruş ile başlatıyor.
İşte bu sorular ve cevapları ele alındığı zaman, yukarıdaki soru daha da akıl karıştırıcı olabiliyor.
Böyle bir durum aşağıdaki alternatifler ile çözülebilir:
1. PENALTI... Eller doğal konumda olmadığı için hücum oyuncusunun niyetine bakılmaksızın penaltı verilebilir.
2. SPORTMENLİK DIŞI HEREKET... Hücum oyuncusunun hareketi sportmenlik dışı hareket olarak nitelendirilebilir. Sarı kart verilir, savunan takım lehine endirekt vuruş verilir.
3. HİÇBİR ŞEY YOK ... DEVAM... Hiçbir disiplin ya da teknik karar verilmez, oyun devam ettirilir...
Açıkçası bu 3 karardan hangisi o an verilse çok ama çok uzun tartışılır. Son MHK Hakem seminerinde bu pozisyona bir örnek gösterildi. Pozisyona asla penaltı verilmemesi gerekliliği anlatıldı. Bu hareketi yapan oyuncu da eleşirildi, sportmenlik dışı hareketinden dolayı.
Bu anlatıma katılıyorum ve fakat hakeme bir yük daha yüklenmiş oldu. Bundan böyle hakemler ve yardımcı hakemler, bu tür pozisyonlarda hücum oyuncusunun niyeti üzerine de yorum yapmak zorundalar.
Benzer pozisyonlar önümüzdeki günlerde gündeme daha fazla gelecek bana göre.
En doğrusu, Tümer Metin'in MARATON'da sürekli söylediği gibi, ben savunma oyuncusu olsam rakibimi ellerim saklı karşılarım...