Premier Ligde hafta sonu oynanan Chelsea – Liverpool maçını Spormax’ten izledim. Liverpool’un kaybettiği maç için bir çok yorum yapılabilir. Benitez hatalı taktik diziliş ve ya oyuncu değişiklikleri için eleştirilebilir mesela… Ya da hakem.. Türkiye’de bir maç kaybedildiyse hakemin suçu elbet vardır. Ya maç 0-0 devam ederken bir penaltı vermemiştir ya da rakibin bir golü ofsayttır falan filan… Bu böyle devam eder. İngiltere’nin önemli gazetelerinden Telegraph’da bugün okuduğum bir yazı bana Ankara deplasmanında kaybeden Galatasaray’ı anımsattı.
Alan Hansen şöyle diyor: “No matter how much criticism is directed at Rafael Benitez at the end of a bad week for Liverpool, it is ultimately the players who must stand up and take the responsibility”. Yani “Liverpool’un geçirdiği kötü bir hafta sonunda Rafael Benitez’e yöneltilen eleştirilerin hiç önemi yok; ayağa kalkıp sorumluluğu alması gerekenler Liverpool oyuncularıdır”.
MKE Ankaragücü – Galatasaray maçı gözümün önünden, klasik tabiri ile, bir film şeridi gibi geçti…İlk 45 dakika boyunca yere yatmayan Leo Franco ve girilen pozisyonlar… Uğur ile direkten dönen top, Aydın’ın şutları…Baros içeride bomboşken içeri çalımlarla nefis giren Arda’nın pas vermek yerine auta vurduğu 2 top…İkinci yarıda önce Baros’un sonra Nonda’nın kalede sadece kaleci varken topu akıl almaz şekilde dışarı vurdukları pozisyonlar. Oyuna 78. dakikada giren Mehmet Topal’ın 3 golde de yaptığı inanılmaz hatalar. Yenilen ilk gol sonrası henüz maçın sonuna 10 dakika varken oyunu bırakan ve 2 gol daha yiyen oyuncular ki bu oyuncular 2 hafta önce Kasımpaşa’ya son 2 dakikada 2 gol atmışlardı...
Dün maç sonundan bu yana spor basınında duyduklarım ise şu şekilde:
- Rijkaard’ı çözdüler
- Rijkaard dersini çalışmamış.
- Yanlış taktik – yanlış değişiklikler
- Zaten bu sonuç geliyordu, 3 haftadır biz gördük Rijkaard görmedi…
İşte Galatasaray takımı oyuncularının burada devreye girmesi gerekiyor.
Rijkaard’ı yıpratmak için sotede bekleyenlerin dün itibari ile başlattıkları akınlara Galatasaray taraftarı çelik gibi duracak. Ama sizler ayağa kalkın ve sorumluluğu üstlenin.
Sırtınızdaki forma, arkanızdaki taraftar, kulübede bekleyen ve sizlere katacağı daha çoook şey olan kişiler bunu hak ediyor…
Mükemmel bir yazı.
YanıtlaSilAynen katılıyorum. Rijkkard büyüklüğünden oyuncuları hedef göstermiyor. Oysa son 3 maçta alınan sonuçlar 2-3 futbolcunun biraz daha özverili olmaları halinde büyük bir zafere dönüşebilirdi. Özellikle Arda'nın üzerine yüklenen büyük yükün farkındayız ama kaptanlıuğa ve 10 numaraya sahip çıkacak tarzda davranmasını bekliyorum. Rijkaard'ı ise gerek sistemi gerek oyuncu değişiklikleri ile sonuna kadar destekliyorum.
Sevgili Bora,
YanıtlaSilYazdiklarinin ozune katiliyorum, bu mac son 3 macimizda oldugu gibiyine cok fazla pozisyona giremedigimiz bir macti. Ciddi anlamda Baros'un cok kotu vurarak topu disari attigi pozisyon ve de Ugur'un pozisyonu var. Baskli oynamanin meyvesini bir turlu alamiyoruz ne yazik ki..
Sene basinda 4-3-3'u son derece guzel uygulayip leblebi gibi gol atarken birdenbire 4-2-3-1'e donusu anlayamiyorum.