10.04.2008 tarihinde sporyazarlari.com adlı site için hazırladığım yazıyı paylaşmak isterim...
Kulüplerin aldıkları saha kapama, seyircisiz oynama ve para cezaları ile hakem notları konu olduğunda her zaman birbirlerine karıştırılan iki kavramdır gözlemcilik ve temsilcilik. Hem futbol izleyicisinin hem de medya mensuplarının bir çoğunun aklı ciddi biçimde karışmış durumda. Bu iki oluşumun birbirine karıştırılmasının nedeni görevleri ve mantığı farklı olan iki yapının tek çatı altında konuşlandırılması. GTK yani “Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu” Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde oluşturulan bir kurul. Bünyesinde hem gözlemcileri hem de temsilcileri barındırıyor. Peki ne yapıyor temsilciler ve gözlemciler?
Gözlemci, bir müsabakanın hakemini izleyen kişidir. Hakemin müsabaka içerisindeki yönetimi, hal ve davranışları gözlemci tarafından değerlendirilir. Zaman zaman medyaya yansıyan “hakem notunu” veren kişi gözlemcidir. Gözlemcinin verdiği not ve rapor doğrultusunda hakem MHK (Merkez Hakem Komitesi) tarafından değerlendirilir.
Temsilci, bir müsabakada Federasyonu temsilen bulunan kişidir. Bir müsabakada en az iki temsilci görev yapar. Bir tanesi saha olayları diğeri tribün olayları ile ilgili çalışır. Zorluk derecesi yüksek olan maçlarda temsilci sayısı arttırılabilir. Mevcut uygulamada derbi maçlar için üç temsilci görevlendiriliyor. Normal zorluk dercesine sahip maçlarda ise iki temsilci görev yapıyor. Temsilciler, maç öncesinde, sırasında ve sonrasında yaşanacak her türlü olayı Federasyon adına izleyerek rapor ederler. Federasyonun herhangi bir maç için maç günü aldığı kararı kulüplere tebliğ ederler. Kulüplerin davranışları ve uygulamaları, akreditasyn talimatlarına aykırı davranışlar, merdiven boşluğunda oturan seyircilerin olması, rakip takım seyircilerine çıkartılan zorluklar, tribünlerin uygunluğu, oyuncu ve hakem soyunma odalarının uygunluğu, stadyum kapasiteleri, müsabakada görev yapacak ekipler (emniyet, itfaiye, sağlık, zabıta vs.) arasında koordinasyonun sağlanması gibi konular tamamıyle temsilcilerin sorumluluğundadır.
Açıkça görülüyor ki, kulüplerin aldıkları talimatlara uymama cezaları, taraftarların kötü tezahuratlarından veya fena hareketlerinden kaynaklanan cezalar temsilci raporları sonucu verilmektedir. Gözlemcilerin bu cezalarda herhangi bir payı ya da otoritesi bulunmamaktadır.
Bana göre sağlıklı olan yapı gözlemcilerin, temsilcilerle değil hakemlerle aynı çatı altında bulunmalarıdır. Düşünün ki hakemi değerlendiren bir gözlemci hakemin aldığı eğitimi alamamaktadır. Muhakkak GTK da bir çok eğitim vererek gözlemci ve temsilcilerin kendilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Ama sahada hakemin sergilediği yönetimi değerlendirecek kişinin onun aldığı eğitimden, ondan ne istediğinden haber olması daha iyi olmaz mı?
Gözlemcilerin MHK çatısı altında bulunması, sadece temsilciler üzerine kanalize olacak bir oluşum yaratacak, bu şekilde temsilciler daha etkin eğitilerek geliştirilecektir. Bu sayede temsilciler arasında standart sağlanabilecektir. Bugün uygulamada bir çok temsilcinin aynı durumlarda farklı yorumlar yapabildiklerine gayet sık rastlayabiliyoruz. Bu görevi yapacak kişiler için en önemli esas “standard düşünebilme, yorumlayabilme ve raporlayabilme” olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder